Pazar, Eylül 28, 2008

Barcelona'dayız.

Sonunda 3 saat 20 dakikalık yol biraz yağmur,biraz bulutlarla karışık güzel bir inişin ardından kocaman bir otobüse binmemiz ile apronda yürümeye başladık.Yaklaşık 5 dakikalık bir yolculuğun ardından Sabiha Gökçen havalimanın yanında JFK gibi kaldığı bir girişten içeri girdik.Malum bir koşturmaca bir yarış başladı pasaport kuyruğu için derken ilk defa Avrupa birliği üyesi bir ülkenin vatandaşı olmadığım için sevinçten havalara uçtuğum bir noktada non-eu sırasında 3-4 kişinin arkasında yerimizi aldık.Oldukça sevimli bir pasaport polisi önce benim pasaportumu sonra eşimin pasaportuna bakıp,dikkatini pasaportumuzdaki Amerikan vizesi çekti ve onu biraz inceledikten sonra kızımıza da bir kaç gülümseme hareketi ardından bize yol verdi.Sonraki durağımız bavulları beklemek.Bekleme sırasında herkes sakin etrafına bakıyor derken,bir anda bakındım ve de çok şaşırdım neden derseniz Barselona havalimanını kocaman dev gibi bir yapı beklerken bizim iniş yapıp bavulları aldığımız yerden 20 adım atıp kapıda bitiveriyorsunuz.Tabii ki dev bir ISTANBUL-TAV yapısından sonra oldukça şaşırtıcı geliyor bu kadar basit düşünülmüş olması iyi mi kötü mü ? tartışılır...

Sonrasında tüm bavullar geldikten sonra kapıya yönelip orada herkes gibi kuyruğa girip taksi sıranızı bekliyorsunuz. Bakın bu diyeceğimi İspanya seyahatiniz için mutlaka kulağınıza küpe yapın.Barselona'da kimse İngilizce konuşma gayretinde bulunmuyor,kimse size ingilizce hitap etmek zorunda hissetmiyor kendini.İspanya'da ingilizce bilenler bile yarı ingilizce yarı ispanyolca konuşuyor.Bu yüzden eğer tur ile gitmiyor,münferit bir tatil yapıyorsunuz mutlaka gitmeden önce yanınıza temel ispanyolca kılavuz veya sözlük bulundurun.Bazı şehir tanıtım kitaplarında güzel cümlelerin olduğu bir bölümde var,işimize çok yaradı.

Taksi beklerken bavullarınızın çokluğuna göre oradaki yönlendirmeyi yapanlar bekleyin diyorlar,dev bagajlı SEAT geldiğinde size gönderiyorlar o yüzden eğer çok yağmur kar su yoksa bekleyin derim,birazcık ses ettiğinizde ters tepebiliyor.


Taksiler sarı-siyah renkliler.Açılış tarifesi 1.9Euro gibi bir ücret ile açılıyor."TARIFA" denilen noktalarda özel günlerde,haftasonlarında,akşamları "1" rakamı var.Diğer günlerde,saatlerde ,zaman diliminde "2" kodu var.Diğeri yani 1 bayağı bir hızlı artış ile gidiyor.Açıkcası otobüsü hiç denemedim çünkü kısıtlı zamanım varken otobüs,metro gibi binmek için bile vakit geçen bir nokta da vakit kaybetmek istemedik.O yüzden bu yolculuğun tamamını taksi ile yaptık şehir içerisinde.O yüzden taksiciler ile iyi analiz edebildik.

Taksicilere HOLA gibi onların merhabasını der binerseniz,biraz daha size yardımsever davranıyorlar. Gerçi dünyanın her yerinde olduğu gibi iyi kötü olayı burada da sizi buluyor.Bir tane taksici hergün gittiğim otele beni başka yollardan götürürken bir gün önce 5.30euro ödediğim yol için benden 9.30 istemesinin her ülkede çürük elmalar olmak zorunda mı dedirttirdi.
Ayrıca unutmayın.Taksiciler siz inerken tarifeye yaklaşıp oradan 1,2 diye bir düğmeye basıyorlar.Bu nedir dediğinizde bagajı kullandın,o yüzden de bagaj ücreti diyorlar.Bazen hiç kullanmadığın halde kendine bahşiş diyorlar.Bunun gerçeği nedir? derseniz bahşiş size yapılan iyi hizmetten sonra sizin kararınız sonucu verilen bir paradır,buna itiraz edebilir veya herşeyi göze aldık, şimdi olay çıkmasın diyebilirsiniz.Buna siz karar verin.Ben bir kere itiraz ettim,özür diledi ve de 20 cent verdim bahşiş,çünkü arabayı sert kullandı ve de girilmez tabelası olan sokağa girdi ve de oradan geri geri çıktığı için bana vakit kaybettirdi.Sonradan tüh niye verdim o parayı dedim ama iş işten geçti.Unutmayın ki otel önünden taksiye bindiğinizde otel ile sorun yaşayıpta ileride taksinini tercih etmezsiniz diye oradan bindiğimizde nahoş hiçbir olay yaşamadık ama gelin görün ki sokaktan el ettiklerimizin hepsi saçma sapan dolaştırma isteği,ışıklarda uzun süre yeşil yansa bile durma isteği gibi saçmalıkları yaşattılar.


Ayrıca orada en çok güldüğüm olaylardan biri de bir taksinin camında dünyanın en pahalı yakıtını kullanıyorum (ingilizce-ispanyolca) yazmış, bir taksi gördüm ve de benim ülkemde 1 lt dizel yakıtın fiyatı 3.4ytl iken onun ülkesinde 1.1 euro olması resmen bir ironiydi.Belli ki adamın Türkiye diye bir ülkeden haberi yok.
Neyse anlayacağınız onlar için 1.2 euro veya 1.3 euro benzin oldukça pahalı olsa gerek.Bırakalım ekonomik verileri yine gezinin detaylarına inelim.
Otele gelişimiz havalimanından 20 dakika sürdü,yollar açık ve de çok anlaşılır.Ben gittiğim ülkelerde araba kullanmayı çok severim.Gerçi bu güzel merakımı İtalya'yı görünce bırakmıştım.Ufacık daracık sokaklar,dikkatsiz sürücüler derken orada sağlam araba teslim etmek zor ofise.O yüzden de bu gezimiz de kısa olduğu ve de etrafındaki yakın yerlere çok vaktimiz olmadığı için en iyisi taksiler dedik ve yola onlarla çıktık.Otelde kısa bir resepsiyon molası,oradaki görevlilerden oda hakkında ve de kısa bir Barcelona haritası üzerinde şuralar buralar derken bir taksiye daha atlayıp doğruca merak ettiğimiz noktaları görme isteği...

Hiç yorum yok: